3 Nisan 2009 Cuma

OLMAYAN SEVGİLİ’YE



Dostum, sana bu mektubu uyuyamadığım bir gecenin, henüz olmayan sabahında yazıyorum. Nedense bir şey beni uykumdan uyandırdı ve kendimi bu satırları yazarken buldum. Bir taraftan da patates ve yumurta haşlıyorum, yarın işyerimde yemek için.

Seninle konuşmayalı neredeyse otuz iki gün oldu, kırk gün olsun diye bekliyorum. Çünkü kendime söz verdim, bu süreden önce seninle konuşmayacağım diye. Beni kırdığın, parçalara ayırdığın için… Sen benim içimde henüz adlandıramadığım bir boşluğu doldurdun. Kelimelerimin, bakışlarımın anlamını çözen, ruhumun derinliklerinde yüzen biri oldun. Hala da öylesin. Öte taraftan sen, bir tek ‘Sen’ değilsin. Bir bedende birçok kişilik taşıyorsun. Kibar, sıcak, sevecen olan ‘Sen’, bazen ruhsuz, acımasız ve sert biri, bazen her şeyi dalgaya vuran, bazen de duyarsız, can yakıcı biri oluyorsun. Bu karmaşa karşısında ne yapacağımı şaşırıyorum. Hayatımdaki üzücü olayların izlerini silmeye çalışırken, yeni bir mücadele beni yoruyor. Evet, mücadele… Seninleyken aklıma gelen kelime bu. Oysa ben anlaşılmak ve dinginlik istiyorum.

Daldan dala konan, baharın gelişine deliler gibi sevinen minik serçeler gibisin. Hem çok tatlısın, hem de bir o kadar sinir bozucu. Yerinde duramıyorsun, kesintisiz bir uyku uyuduğundan bile şüpheliyim. Kafanın içinde aynı anda birçok ‘Sen’ dolaşıyor. Belki hayat sana da çok acımasız davrandı, belki çözemediğin düğümlerin var, bilmiyorum ama her şeye rağmen, içinde sıcacık bir kalp taşıdığından eminim.

Sana dostum diyorum, çünkü öylesin. Seni tanımanın bir şans olduğunun farkındayım. Hayatın sadece bir çizgiden ibaret olmadığını, gökkuşağının farklı renklerini de barındırdığını sen gösterdin bana. Seninle konuşmasam da yine bendesin, tıpkı benimde sende olduğum gibi… Ki bunu hissedebiliyorum. Umarım bir gün her şeyi çözersin ve ihtiyacın olan iç huzuruna kavuşursun.

Sevgiyle kal.




03.04.2009

4 yorum:

Adsız dedi ki...

hüzünlü bir mektup...

temizruh dedi ki...

insana hüzün de gerekli

Geveze Kalem dedi ki...

Bu yazıyı ilk okuduğumda, gerçekliğinin ne olduğuna odaklanıp bir yorum yazamamıştım. Şimdi atölyedeki yorum belirtmemiz konusundaki notunuzu gördüm, yeniden okudum. Ve şimdiki düşüncem; bazı yazılar ancak derinden yaşanınca etkili bir dile bürünüyor.;-)
Sevgilerimle...

temizruh dedi ki...

yorumunuz için teşekkürler