11 Haziran 2008 Çarşamba

Bir Daha

Biraz sonra saat 8 olacak ve o zaman çok geç olacak. 12ye 4 saat kalmış olacak ve, zaman 1de olduğu gibi yavaş akmayacak.

Her saniye beni daha çok değiştirecek; moralimi bozması bu dünyanın, kolaylaşacak.

Her saniye seni daha çok özletecek bana, her saatbaşı elimi telefona uzatacak, ve saatbaşlarını 1 geçe; vazgeçirip aramaktan seni, binbir oyunla beni,,, ağlatacak.

Dünyada hiçbir şeyi ellemeden, rahatsız etmeden hatta, kimsenin ruhu duymadan geçip gidecek bu deprem. Saat 12 olacak ve bir diğer gün gelecek. Uykum gelecek sonra, rüyalar peşinden. Tüm bunlar bittiğinde, her saatin 360 dercelik turu gibi başlayacak yine gündüz. Saat her gün 8e yaklaşacak. Her deprem biraz daha yıkacak. Ama asla, asla yok olmayacak hiçbir parçam, herşey virane kalacak sonsuza kadar, dışı sağlam.

Oysa şimdi, bu kabusa yarım saatim varken, her şey çok iyi. Gün aydınlık daha, dışarıdan top oynayan çocukların bağırışları geliyor. Kimisi susmak bilmiyor, kulak tırmalıyor ama neşe insanı en fazla ne kadar rahatsız edebilir ki?

2 saat öncesi.. ya da 3, her şey şimdiden çok daha güzeldi. 8e çok vardı daha, saatler vardı. Tıpkı şimdiden mayısa çok olduğu gibi.

Yeniden başlayıp biten her gün bizi - ayrı ayrı ama aynı anda-Mayıs'a yaklaştıracak. Alt tarafı 12 aydan biri ama diğer onbirinin hiçbirine benzemiyor. Bir de Mayısın saat 8leri... 3er 5er geçiyor günler saatler, sanki ömürden ömür gidiyor.

Bu işkence ancak günden gün çıkarmakla, yıldan yıl çıkarmakla biter. Ya da seni unutmakla... Oradan hangisi daha kolay görünüyor?

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Melis'ciğim,
kim bu şanslı? Gidip bir konuşalım da üzmesin seni artık.Ayşe Ay

Adsız dedi ki...

=))) ah aysecim, derdime derman bulunmaz =)) şaka şaka tabii ki benim kendi kuruntularım bunlar =P
Melis