18 Mart 2008 Salı

MASADA (yingyang-1)



(Ying masaya ekmek sepetini koyar)
YİNG: Hadi Yang , nerde kaldın? Bak yemekler soğudu. Gel artık şu masaya.

YANG: Geldim geldim.Kusura bakma, otobüs bekledim.Yoksa daha erken
gelirdim.

YİNG: Neyse, önemli değil. Ver şu tabağını.Önce çorba koyuyorum.


YANG: Of , çok acıktım. Ne verirsen ver , yerim. Kokulara bak ,mis mis.

YİNG: Buyur o zaman.

YANG: Teşekkür ederim.Yine kendini yormuşsun. Yemekten başka neler yaptın bugün?

(Ying, boş bardaklara su doldurur.)
YİNG: Her zamanki gibi işe gittim.Değişik bir şey yok.Çıkışta da biraz

dolaştım, bir arkadaşımı ziyarete gittim. Asıl sen neler yaptın, nasıl geçti ilk atölye günün?

YANG: İyi sayılır. Daha da iyi olmasını umuyorum.

YİNG: A, iyi o zaman. Geçen hafta belki gitmem falan diyordun da.

YANG: Evet, çünkü kafam karışmıştı. Hocamız değişik biri. Bir anda çok şey yapmak istediğini dile getirince panik oldum. Birden her şey bana plansız, programsızmış gibi göründü.

YİNG: Ha , şu mesele. Senin düzen merakın.Aman ya, bir kere de akışına bıraksan. Ya adam çok iyi niyetliyse ve biraz heyecanlıysa. Her şeyi hemen kötüye yorma .

(Yang , kaşığını sert bir şekilde, tabağının kenarına bırakır)
YANG: Kötüye yormuyorum ya, ama sen de bilirsin ki, bu tür konular düzenli çalışmalarla meyvesini verir.

YİNG: Evet ama bazen her şey , herkes istediğimiz gibi olmayabilir. Hatta değişik uygulamalar, insanın yaratıcılığını da geliştirebilir.

(Yang biraz sakinleşir)
YANG: Haklı olabilirsin.Zaten ben de, geçen hafta, biraz da böyle düşünerek gittim.Yani önyargılı olmadan, birkaç çalışmaya katılarak, durumu değerlendirmek istedim.Belli ki hocamız donanımlı, İstanbul ortamında bulunmuş, değişik çalışmalar yapmış. Bize vereceği çok şey olabilir.

YİNG: Yani devam edeceksin. İyi de sen hem sınava hazırlanmak istiyorsun,hem de oyun yazmak istiyorsun. İsteklerine cevap bulabilecek misin?

YANG: Konu , yazmak ve edebiyat olduktan sonra ne farkeder? Bütün yollar Roma‘ya çıkıyor mu çıkmıyor mu, önemli olan bu. Tek istediğim biraz daha planlı bir şekilde hareket etmesi ve anlatacaklarına ya da konulara bütüncül olarak yaklaşması.

YİNG: O oo sen de çok masraflısın. Sıkıysa bu isteklerini dile getirde, hocandan cevabını al.

YANG: Bir şekilde dile getireceğim. Biz de halk eğitim kurslarına gitmiyoruz ya.Tabi ki beklentilerimiz olacak.Çünkü istiyoruz ve zaman ayırıyoruz, daha ne olsun.

YİNG: Bence bu konuyu fazla ciddiye alıyorsun. Biraz rahat ol.

YANG: Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?

YİNG: Evet, çünkü seni tanıyorum. Ne zaman böyle bir şeye girişsen çok idealist düşünüyorsun ve her şeyin öyle olmasını istiyorsun.

YANG: Peki, sence nasıl davranmam lazım?

(Ying elindekileri masaya bırakarak konuşur)
YİNG: Özel bir şey yapmana gerek yok. Rahat ol, her şeyi olduğu gibi kabullen ve biraz eğlen. Zaten çabaladığın zaman , ortaya mutlaka bir şeyler çıkacaktır.

(Yang, sandalyesinin arkasına yaslanır)
YANG: Peki sayın bilir kişi. Biraz senin dediğini yapalım. Bakalım ne oluyormuş.

YİNG: Hah, şöyle. Ben de sana, ödül olarak, yaptığım özel tatlıyı getireyim.

YANG: Off, harikasın ya!


13.03.2008

Hiç yorum yok: