31 Mart 2008 Pazartesi

DIŞARIDA

(YingYang-3)


(Ying ve Yang bir kafenin dışarıya bakan bölümünde karşılıklı oturmuş çay içmektedirler.)

Ying: Burası çok güzelmiş. Keşke burayı daha önce keşfetseydik.


Yang: Ben de yeni öğrendim burayı. Her hafta mutlaka gelip bir çay içiyorum burada.


Ying:Ya? O zaman ben de her hafta gelirim buraya. Seninle buluşup sohbet ederiz.


Yang: Olur ama bazen gelemeyebilirim. Atölye saatleri değişebiliyor.


Ying: Ne zaman uyarsa artık.

Yang: Biliyor musun, yakında sanat rehberi çıkarmak gibi bir çalışmamız olabilir.


Ying: Nasıl yani, dergi gibi mi?


Yang: Etkinlikleri bildiren küçük bir rehber işte.


Ying: A a, çok güzel bir fikir bu. Bir de hocan için o kadar tedirgin olmuştun.


Yang: Ben o konuda hala rahat değilim. Gerçekten kafası ya çok karışık ya da aynı anda birçok konu ile birden meşgul. Öte taraftan çok iyi niyetli.Tıpkı anaç bir tavuk gibi, civcivlerini her hafta besliyor ya da hediyelerle sevindiriyor. Sürekli yeni projeler üretiyor. Bu, ancak çok ince düşünen birinin yapacağı, hassas bir davranış. Bu yüzden, onu eleştirdiğim zamanların sonrasında vicdan azabı çekiyorum.


Ying: Canım sen sadece düşünceni açıklıyorsun. Eleştiri sayılmaz bile.


Yang: Yine de eleştiri işte.


Ying: Hayır değil. Eleştiri, belirli bir konuda, bir eserin, bir kişinin yine o konuda uzman olan biri tarafından, doğru ve yanlışlarının saptanarak sözlü, daha çok da yazılı olarak belirtilmesidir.


Yang: Vay be! Sen bunları nerden biliyorsun bakalım?

Ying: Geçen hafta yaşadığım daha doğrusu seyirci olarak kaldığım bir durumdan dolayı, eleştiri konusunda araştırma yapmak zorunda hissettim kendimi.


Yang: A a, bana bundan hiç bahsetmedin? Ne oldu anlatsana?


Ying: Oyun provası sırasında, bir arkadaşımla ilgili şahsi bir eleştiri yapıldı, bu da canımı çok sıktı.

Yang: Ne yani hakaret falan mı yapıldı?


Ying: Yok, öyle değil. Arkadaşımın yürüyüşünün çok seksi olduğu, oyunda ise böyle bir durum olmadığı söylendi. Yani, sanki mahsustan yapıyormuş gibi bir anlam çıktı ortaya.

Yang: Yuh artık. Bu eleştiri değil, başka bir şeye girer.

Ying: Onu da araştırdım; tenkitçilik. Bu tür kişiler ya kendisini her şeyin doğrusunu bilen insanüstü bir kuvvet olarak kabul etmekte ya da tenkit ettiği konunun, toplumda gerçek ve yapıcı bir fonksiyonu olmadığını sandığından, yanılmayı dahi önemsiz sayarlarmış.


Yang: Hım. Peki arkadaşına tenkit yapan kişi, tiyatro konusunda yetkin birisi mi?


Ying: Hayır, o da bizim gibi amatör. Yani yaş grupları farklı da olsa herkes eşit durumda sayılır.Tiyatrocu olan hocamız.

Yang: Hocanız böyle bir eleştiri ya da tenkitte bulunuyor mu?

Ying: Bu tarzda asla olmadı. Hatta tam tersi, bir şeyi anlatırken, gösterirken her şeyi tartarak hareket ediyor, kırmak bir tarafa insana kendisini başarılı hissettiriyor.
Yang:Tamam, o zaman hocanız varken diğer kişiler neden bu kadar cüretkâr konuşuyor?

Ying: Sonuçta özgür bir ortam, herkes düşüncesini belirtebiliyor. Belki yaşları ve mesleklerinden ötürü, kendilerinde bu cesareti ve hakkı buluyorlar, ne bileyim.

Yang: Bence aklına her geleni düşünmeden beyan etmek, özgürlük tanımına sığmaz. Hem o arkadaşın da kimbilir ne kadar üzülmüştür. Peki o bir şey demedi mi?

Ying: Üzüldü tabi ki ama bir şey demedi. Belki de tepkiye tepki ile karşılık vermek istemedi.

Yang: Söyleyen kişi de belki kötü bir düşünce ile söylememiştir.


Ying: Zaten, iyi bir ekibimiz var, herkes kendi halinde. Sadece her akla gelen, düşünmeden söylenilmese, yaşı ve konumu ne olursa olsun kişiler birbirine biraz daha saygılı olsa, sanırım bu tür durumlar fazla yaşanmaz.

Yang: Umarım. Üstelik, bu tür eleştiri ve tenkitler insanın hevesini de kırabilir.

Ying: Aynen. Hatta prova sırası bana gelecek diye, o gün içimde fırtınalar kopuyor, acaba birisi kötü bir şey söyleyecek mi diye.
Yang: Ya, bir de bana, sen her şeyi takıyorsun diyordun. Bak, şimdi de sıra sende.


Ying: Aman, iyi ki bir şey anlattık sana. Artık yüzüme vurup durursun.


Yang: Şaka ya. Hadi birer kahve içelim, sonra da falımıza bakalım ki moralimiz yerine gelsin.

1 yorum:

HALİL GÖKHAN dedi ki...

içimizdei civciv pardon eleştirmen olarak çok iyi gidiyorsun:)